قال النبي صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: "وَإِنَّ الْعُلَمَاءَ وَرَثَةُ الأَنْبِيَاءِ وَإِنَّ الأَنْبِيَاءَ لَمْ يُوَرِّثُوا دِينَارًا وَلاَ دِرْهَمًا وَرَّثُوا الْعِلْمَ فَمَنْ أَخَذَهُ أَخَذَ بِحَظٍّ وَافِرٍ" [صححه الألباني في ((صحيح سنن أبي داود))]
Rasûlüllah’ı Sallallahu Aleyhi ve Sellem söyledi: "Ve şüphesiz ki âlimler nebîlerin varisleridir. Ve nebîler dinar veya dirhem miras bırakmazlar. Onlar sadece ilmi miras bırakırlar. Kim bu mirası alırsa çokça nasip almış demektir." [Tirmizî, İlim 19. Ebû Dâvûd, İlim, 1; İbn Mâce, Mukaddime 17.]
The Messenger of Allah (Ṣallā -llāhu ʿalayhī wa-sallam) said: "The learned are the heirs of the Prophets who bequeath neither dinar nor dirham but only that of knowledge; and he who acquires it, has in fact acquired an abundant portion." [Sunan Abi Dawud 3641, Jami` at-Tirmidhi 2682, Sunan Ibn Majah 223]
[ 39 ] حديث: "إنَّ اللهَ تَجَاوَزَ لِي عَنْ أُمَّتِي الْخَطَأَ وَالنِّسْيَانَ" Şüphesiz Allahû Teâla ümmetimden hatayı, nisyânı, bana bağışladı What is pardoned for this ummah |
[ 39 ]
حديث: "إنَّ اللهَ تَجَاوَزَ لِي عَنْ أُمَّتِي الْخَطَأَ وَالنِّسْيَانَ".
عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: "إنَّ اللهَ تَجَاوَزَ لِي عَنْ أُمَّتِي الْخَطَأَ وَالنِّسْيَانَ وَمَا اسْتُكْرِهُوا عَلَيْهِ".
Şüphesiz Allahû Teâla ümmetimden hatayı, nisyânı, bana bağışladı:
İbn-i Abbâs (Radıyallahu Anhuma)'dan: Demiştir ki, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hazretleri şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allahû Teâla ümmetimden hatayı, nisyânı, ikrâh olundukları şeyler (den hâsıl olacak günahlar)ı bana bağışladı."
What is pardoned for this ummah:
On the authority of Ibn Abbas (Radeyallāhu ′Anhumā) that the messenger of Allah (Ṣallā -llāhu ʿalayhī wa-sallam) said: "Allah has pardoned for me my people for [their] mistakes and [their] forgetfulness and for what they have done under duress."