قال النبي صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: "وَإِنَّ الْعُلَمَاءَ وَرَثَةُ الأَنْبِيَاءِ وَإِنَّ الأَنْبِيَاءَ لَمْ يُوَرِّثُوا دِينَارًا وَلاَ دِرْهَمًا وَرَّثُوا الْعِلْمَ فَمَنْ أَخَذَهُ أَخَذَ بِحَظٍّ وَافِرٍ" [صححه الألباني في ((صحيح سنن أبي داود))]
Rasûlüllah’ı Sallallahu Aleyhi ve Sellem söyledi: "Ve şüphesiz ki âlimler nebîlerin varisleridir. Ve nebîler dinar veya dirhem miras bırakmazlar. Onlar sadece ilmi miras bırakırlar. Kim bu mirası alırsa çokça nasip almış demektir." [Tirmizî, İlim 19. Ebû Dâvûd, İlim, 1; İbn Mâce, Mukaddime 17.]
The Messenger of Allah (Ṣallā -llāhu ʿalayhī wa-sallam) said: "The learned are the heirs of the Prophets who bequeath neither dinar nor dirham but only that of knowledge; and he who acquires it, has in fact acquired an abundant portion." [Sunan Abi Dawud 3641, Jami` at-Tirmidhi 2682, Sunan Ibn Majah 223]
[ 21 ] حديث: "قُلْ: آمَنْت بِاَللهِ ثُمَّ اسْتَقِمْ" Îmân ve İstikâmet The concept of Istiqamah |
[ 21 ]
حديث: "قُلْ: آمَنْت بِاَللهِ ثُمَّ اسْتَقِمْ".
عَنْ أَبِي عَمْرٍو وَقِيلَ: أَبِي عَمْرَةَ سُفْيَانَ بْنِ عَبْدِ اللهِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: قُلْت: يَا رَسُولَ اللهِ! قُلْ لِي فِي الْإِسْلَامِ قَوْلًا لَا أَسْأَلُ عَنْهُ أَحَدًا غَيْرَك؛ قَالَ: "قُلْ: آمَنْت بِاَللهِ ثُمَّ اسْتَقِمْ".
Îmân ve İstikâmet:
Ebû Amr (yahud ebû Amre) Süfyan bin Abdullâh Sakafi (Radıyallahu Anhu)'den: Demiştir ki: "Yâ Resûla'llah! İslâm'a dâir bana bir söz söyle ki, Senden başka birinden daha sormaya muhtaç olmayayım." dedim. "'Âmentü bi'llâh....' de ondan sonra da dosdoğru ol (yâni Allah'ın emrine imtisâl ve nehyinden içtinâbda sâbit ol)." buyurdu.
The concept of Istiqamah:
On authority of Sufian bin ′Abdullah (Radeyallāhu ′Anhu), may Allah be pleased with him said: I said: "O Messenger of Allah, tell me something about Islam which I can ask of no one but you". He said: "Say: 'I believe in Allah', and thereafter be upright."