بحث - Arama - Search
العربية - Arapça - Arabic
قال النبي صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: "وَإِنَّ الْعُلَمَاءَ وَرَثَةُ الأَنْبِيَاءِ وَإِنَّ الأَنْبِيَاءَ لَمْ يُوَرِّثُوا دِينَارًا وَلاَ دِرْهَمًا وَرَّثُوا الْعِلْمَ فَمَنْ أَخَذَهُ أَخَذَ بِحَظٍّ وَافِرٍ" [صححه الألباني في ((صحيح سنن أبي داود))]
Rasûlüllah’ı Sallallahu Aleyhi ve Sellem söyledi: "Ve şüphesiz ki âlimler nebîlerin varisleridir. Ve nebîler dinar veya dirhem miras bırakmazlar. Onlar sadece ilmi miras bırakırlar. Kim bu mirası alırsa çokça nasip almış demektir." [Tirmizî, İlim 19. Ebû Dâvûd, İlim, 1; İbn Mâce, Mukaddime 17.]
The Messenger of Allah (Ṣallā -llāhu ʿalayhī wa-sallam) said: "The learned are the heirs of the Prophets who bequeath neither dinar nor dirham but only that of knowledge; and he who acquires it, has in fact acquired an abundant portion." [Sunan Abi Dawud 3641, Jami` at-Tirmidhi 2682, Sunan Ibn Majah 223]
[ 25 ] حديث: "ذَهَبَ أَهْلُ الدُّثُورِ بِالْأُجُورِ" SADAKALARIN ÇEŞİTLERİ Charitable acts I |
[ 25 ]
حديث: "ذَهَبَ أَهْلُ الدُّثُورِ بِالْأُجُورِ".
عَنْ أَبِي ذَرٍّ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ أَيْضًا، "أَنَّ نَاسًا مِنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالُوا لِلنَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَا رَسُولَ اللهِ ذَهَبَ أَهْلُ الدُّثُورِ بِالْأُجُورِ؛ يُصَلُّونَ كَمَا نُصَلِّي، وَيَصُومُونَ كَمَا نَصُومُ، وَيَتَصَدَّقُونَ بِفُضُولِ أَمْوَالِهِمْ. قَالَ: "أَوَلَيْسَ قَدْ جَعَلَ اللهُ لَكُمْ مَا تَصَّدَّقُونَ؟ إنَّ بِكُلِّ تَسْبِيحَةٍ صَدَقَةً، وَكُلِّ تَكْبِيرَةٍ صَدَقَةً، وَكُلِّ تَحْمِيدَةٍ صَدَقَةً، وَكُلِّ تَهْلِيلَةٍ صَدَقَةً، وَأَمْرٌ بِمَعْرُوفٍ صَدَقَةٌ، وَنَهْيٌ عَنْ مُنْكَرٍ صَدَقَةٌ، وَفِي بُضْعِ أَحَدِكُمْ صَدَقَةٌ." قَالُوا: يَا رَسُولَ اللهِ أَيَأْتِي أَحَدُنَا شَهْوَتَهُ وَيَكُونُ لَهُ فِيهَا أَجْرٌ؟ قَالَ: "أَرَأَيْتُمْ لَوْ وَضَعَهَا فِي حَرَامٍ أَكَانَ عَلَيْهِ وِزْرٌ؟ فَكَذَلِكَ إذَا وَضَعَهَا فِي الْحَلَالِ، كَانَ لَهُ أَجْرٌ".
SADAKALARIN ÇEŞİTLERİ:
Ebû Zerr-i Gıfâri (Radıyallahu Anhu)'den: Ashâb-ı Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den (ve fukarâ-yı Muhacirinden) bazı kimseler Nebiyy-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e dediler ki: Ya Resûla'llah, ehl-i servet olanlar (büyük büyük) ecirleri alıp gidiyorlar. Hem bizim gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyarlar, hem de artan mallarıyla sadaka veriyorlar. Hazret-i Resûl (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Allahû Teâla ve Tekaddes Hazretleri size tasadduk edecek şey vermemiş mi (ki, böyle söylüyorsunuz)? Her tesbihinize mukâbil sadaka (ecri) vardır. Her tekbirinize mukâbil sadaka (ecri) vardır. Her tahmidinize mukâbil sadaka (ecri) vardır. Her tehlilinize mukabil sadaka (ecri) vardır. Emr-i bi'l-ma'rufda da sadaka ecri var. Nehy-i ani'l-münkerde de sadaka ecri var. Hattâ birinizin (ehline) mukârenet etmesinde de sadaka ecri var." dediler ki: Ya Resûla'llâh, birimiz şehvetini kazâ ederse, yine nâil-i ecir mi olur? (Cevâben) buyurdu ki: "Söyleyin! O kimse şehvetini harâm ile kazâ edeydi ona vizr (yâni günah) olmayacak mıydı? İşte bunun gibi halâl ile de kazâ-ı şehvet ederse ecre nâil olur."
Charitable acts I:
On the authority of Abu Dharr (Radeyallāhu ′Anhu): Some of the companions of the messenger of Allah (Ṣallā -llāhu ʿalayhī wa-sallam) said: "O Messenger of Allah, the affluent have made of with the rewards, they pray as we pray they fast as we fast, and they give away in charity the superfluity of their wealth." He said: "Has not Allah made things for you to give away in charity? Every tasbihah is a charity, every takbirah is a charity, every tahmidah is a charity, and every tahlilah is a charity, to enjoin a good action is a charity, to forbid an evil action is a charity, and in the sexual act of each of you there is a charity." They said: "O Messenger of Allah, when one of us fulfils his sexual desire will he have some reward for that?" He said: "Do you not think that were he to act upon it unlawfully he would be sinning? Likewise, if he has acted upon it lawfully he will have a reward."
كُتُبِي
وَمُؤَلَّفَاتِي وَأَعمَالِي - Kitaplarım Ve Eserlerim
- My Books and Works
|