(اَللّهُمَّ انْفَعْنِي بِمَا عَلَّمْتَنِي وَعَلِّمْنِي مَا يَنْفَعُنِي وَارْزُقْنِي عِلْمًا تَنْفَعُنيِ بِهِ)، (اللهم يا مُعَلِّمَ إبراهيمَ عَلِّمْني، وَيا مُفَهِّمَ سليمانَ فَهِّمْني).

“Allah’ım! Bana öğrettiğin şeyleri hakkımda faydalı eyle, bana fayda verecek şeyleri öğret, beni, bana fayda verecek ilim ile nasiplendir.” [Allâhümmenfe’nî bimâ ‘allemtenî ve ‘allimnî mâ yenfe’unî verzügnî ‘ilmen tenfe’unî bihî]"Ey, İbrahim'e ilim ihsan eden, bana da ihsan et. Ey, Süleyman'a kavrayışı ihsan eden, bana da anlamayı, kavramayı ihsan et.".

"O Allah benefit me with what You have taught me, and teach me that which will benefit me, and grant me knowledge which will benefit me." [Allahumman fa’nee bi-maa ‘allam-ta-nee wa ‘allim-nee maa yanfa’u-nee war zuq-nee ‘ilman yanfa’u-nee]. "O You Who taught Ibraaheem, teach me; O You Who caused Sulaymaan to understand, cause me to understand.!"









[ 42 ] حديث: "يَا ابْنَ آدَمَ! إِنَّكَ مَا دَعَوْتنِي وَرَجَوْتنِي"

Ey Âdem-oğlu, sen bana yalvarıp benden ümmid-vâr oldukça

Repentance






اللّغة العربية

[ 42 ]

حديث: "يَا ابْنَ آدَمَ! إِنَّكَ مَا دَعَوْتنِي وَرَجَوْتنِي".  

عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: قَالَ اللهُ تَعَالَى: "يَا ابْنَ آدَمَ! إِنَّكَ مَا دَعَوْتنِي وَرَجَوْتنِي غَفَرْتُ لَك عَلَى مَا كَانَ مِنْك وَلَا أُبَالِي، يَا ابْنَ آدَمَ! لَوْ بَلَغَتْ ذُنُوبُك عَنَانَ السَّمَاءِ ثُمَّ اسْتَغْفَرْتنِي غَفَرْتُ لَك، يَا ابْنَ آدَمَ! إنَّك لَوْ أتَيْتنِي بِقُرَابِ الْأَرْضِ خَطَايَا ثُمَّ لَقِيتنِي لَا تُشْرِكُ بِي شَيْئًا لَأَتَيْتُك بِقُرَابِهَا مَغْفِرَةً". 




Türkçe

Ey Âdem-oğlu, sen bana yalvarıp benden ümmid-vâr oldukça:

Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğu Enes (Radıyallahu Anhu)'den rivâyet olunuyor: Allahû Teâlâ buyurdu ki: "Ey Âdem-oğlu, sen bana yalvarıp benden ümmid-vâr oldukça senden sâdır olan (günahlar) her ne olursa olsun sana mağfiret ederim ve aldırmam. Ey Âdem-oğlu, senin günahların gökyüzünü kaplayacak dereceyi bulsa da benden mağfiret dilesen sana mağfiret ederim. Ey Âdem-oğlu, bütün yer dolusu günahlar getirirsen de sana bana hiç bir şeyi şerik tutmayarak huzûruma çıksan herhalde ben sana bütün yer dolusu mağfiret veririm.




English

Repentance:

Anas ibn Malik (Radeyallāhu ′Anhu) reported: The Messenger of Allah (Ṣallā -llāhu ʿalayhī wa-sallam), said: Allah Almighty said: O son of Adam, if you call upon me and place your hope in me, I will forgive you without hesitation. O son of Adam, if you have sins piling up to the clouds and then ask for my forgiveness, I will forgive you without hesitation. O son of Adam, if you come to me with enough sins to fill the earth and then you meet me without associating anything with me (in worship), I will come to you with enough forgiveness to fill the earth.











https://jasimabed.com/books/?b=3




https://www.jasimabed.com






كُتُبِي وَمُؤَلَّفَاتِي وَأَعمَالِي - Kitaplarım Ve Eserlerim - My Books and Works